Sakız Adası Mesta Köyü, adamın en önemli köylerinden biridir. Köyde, Ortaçağ’ın büyüsü devam etmektedir. 14. ve 15. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilen köy, ada merkezine 35 kilometrelik bir uzaklığa sahiptir. Dar sokakları, kemerleri ile adeta tarihe bir geçiş kapısı olan Mesta Köyü, tıpkı bir labirent gibi inşa edilmiştir. Bunun nedeni köy merkezindeki önemli yapılara düşmanın ve istilacıların ulaşamamasıdır. Aynı zamanda evler yan yana dizilmiş olup, çatılardan sokaklar görünmemektedir. Bu da rahat hareket kabiliyeti sağlaması bakımından düşünülmüş ve uygulanmıştır. Bunun yanı sıra evlerin her birinin de bir hayli korunaklı olduğu görülmektedir. Cenovalıların izlerini yansıtan ev yapılarının duvar renginin gri olması, evlerin hemen önünde yer alan küçük kullanım alanı ve evlerin şekli, tam anlamıyla korunaklı olması için özel olarak tasarlanmıştır.
Günümüzde yılın her döneminde pek çok ziyaretçi alan Sakız Adası Mesta Köyü ile de turist çekmektedir. Ortaçağ’ın yapılarını ve büyülü dünyasını merak eden turistler, bu köyü ziyaret etmeden yurt dışı turlarını tamamlamamaktadırlar.
Mesta Köyü Tarihe Meydan Okuyor
Köyün iki adet girişi olup, buralar da kapılar ile belirlenmiştir. İstila anında bu kapılar kapatılmakta ve böylece düşmanın içerilere girmesine engel olunmaktadır. Sakız Adası Mesta köyü bu adada görebileceğiniz en güzel köylerden bir tanesidir. Yalnızca tarihsel dokusu değil, köyle bulunan Bizans yapıları da son derece önemli ve dikkat çekicidir. Her köşede beş köşeli mimari yapısı ile inşa edilmiş gözetleme kuleleri sayesinde, istilalar önceden haber alınabilmiştir. Adada yer alan en önemli kilise Taksiarhi Kilisesi’dir. Kilise tarihi ikonlar ve içerisinde bulunan biblo detayları ile nefes kesici bir güzelliğe sahiptir. Günümüzde ziyarete açık olan bu kilise her yıl ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Köyde her yıl Büyük Perhiz Arifesi Bayramına ek olarak başka bayram kutlamaları da yapılmaktadır. Özellikle 15 Ağustos ile 8 Kasım tarihleri özel olarak kostümlerle kutlanan özel günlerdir. Mesta Köyü denize 4 kilometrelik bir uzaklığa sahiptir. Tatil için tercih etmeyi düşündüğünüz yer Sakız Adası ise, köyü görmeden dönmemenizi tavsiye ediyoruz. Yılın her döneminde adaya erişim oldukça kolaydır. İzmir Çeşme’den feribot ile çok kısa bir zamanda ulaşım sağlanabilmektedir. Katılacağınız tur kapsamında siz de Mesta Köyü ve diğer güzellikleri görebilir, harika bir tatil geçirebilir ve gelecekte unutamayacağınız muazzam bir anının sahibi olabilirsiniz.
Sakız adası manastırlar bakımından hayli zengindir. Aynı zamanda küçüklü büyüklü kiliseler de adada yer almaktadır. Tarihe tanıklık eden bir mekan olarak, birçok develt tarafından alınan ya da istilaya uğrayan ada, bu manastır ve kiliseler ile tarihe bir selam göndermekte gibidir.
Nea Moni Manastırı
1992 yılında ziyarete açılan Nea Moni Manastırı, Sakız Adası manastırları içinde en önemlisidir. Hayli ilginç bir kuruluş hikayesi efsanesi bulunmaktadır. Üç tane keşiş dünyadan ellerini eteklerini çekip çile doldurmak istemişler. Günlerden bir gün mağaranın bulunduğu dağda yangın çıkmış ve bu yangının söndüğü yerde bir ikona bulmuşlar. Bu olaydan etkilenen keşişler, dönemin senatörü MonoMachos’a gidip olayı anlatmışlar. Senatör ve eşi de etkilenmiş ve bu ikonanın bulunduğu yere bir manastır inşa edilmesi emrini vermiş.
İnşa edilen manastır, 17.000 metrekarelik bir alanda yer almaktadır. Dört bir yani yüksek surlarla çevrilidir. Zamanla inşa edilen manastır tam bir Rönesans dönemi yaşamış ve yapılan bağışlar ile adanın en zengin manastırına dönüşmüştür kısa zamanda. Osmanlı külliyeleri gibi kompleks bir yapıya sahiptir. İç bölümünde mozaikler yer almaktadır ki ziyaretçilerin ilgisini çeken de bu mozaiklerdir. Aynı zamanda yapının dokusu da ilgi çekmektedir.
1822 yılına kadar ayakla kalan manastır, bu yıl büyük darbelere maruz kalmıştır. 1900’lü yıllarda ise muhteşem heybete sahip çan kulesi de tamir edilmiştir. İçerisinde ana mabetten başka keşiş inzivaları, su depoları ve iki küçük kilise bulunmaktadır. Manastır, Osmanlı’nın gerileme döneminden önce işgal ettikleri son topraktır. Sekiz köşeli yapılardan biri olan manastırda bulunan tarihi eşyalar ve emanetler de manastırın kendisi gibi 1992’de ziyaretçi almaya başlamıştır.
Taksiarhis Kilisesi (Mesta Köyü)
Sakız adası Kiliseleri arasında ve Mesta Köyü’nde yer alan en eski kilise olma özelliğini taşıyan Taksiarhis Kilisesi de görülmeye değer bir güzelliğe sahiptir. Seçtiğiniz tur paketinde muhakkak olması gerektiği de ifade edilmelidir. Bu kilise, Ortaçağ’dan kalma Mesta Köyü’nü daha da güzelleştiren detaylardan biridir aynı zamanda. 1833 yılına ait kalıntıları da taşıyan bu kral kilisesi, günümüzde ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Agia Markella Manastırı (Adanın Azizesi)
Sakız Adası kiliseleri kadar meşhur yapılardan biridir ve ada merkezine uzaklığı 45 kilometredir. Bu manastır, Volisos Köyü dahilinde yer almaktadır. Derin ve soğuk bir denize sahip olan koy içindeki ulu çınarların arasına inşa edilmiştir.
Tapınağın çok yakınında ziyaretçi akınına uğrayan kutsal su da bir hayli ilgi çekmektedir. Turistler Sakız Adası tatillerinde bu bölgeyi mutlaka ziyaret etmelidir. Kilise bahçesi ise günümüzde misafirhane olarak tesis edilmiştir. Bu bölgede 22 Temmuz kutsal Hacı günü kabul edilir ve kiliseye pek çok ziyaretçi gelir. Kilisenin adına yapıldığı Azize Merkella rivayetlere göre pek çok mucizenin sahibidir. Aynı zamanda bir dilek yeri olan bu kiliseye dilek dileyen kişiler 50 kilometre yürüyerek varmaktadır.
Agion Apostolon Kilisesi (Pyrgi Köyü)
Pyrgi Köyü’nde yer alan Agion Apostolon Kilisesi, sekiz köşeli büyüleyici bir mimariye sahiptir. Şekil olarak tıpkı Nea Moni Manastırı’na benzemektedir. Bu yapı Bizans döneminde inşa edilmiş olup günümüzde halen ayakta kalmayı başaran yapılardan bir tanesidir. Kilisenin dış cephesi süsleme bakımından zengindir. Kemerler ve şeritler göz alıcıdır. İç bölümünde ise 1665 yılı içerisinde yapılan duvar çizimleri bulunmakta ve halen muhafaza edilmektedir. Kapıda bir yazıt yer almakta ve mabedin 1564 yılında yeniden inşa edildiği belirtilmektedir. Genel olarak ziyaretçilerin yurt dışı turlarında ziyaret ettikleri bu kilisede yılda bir kez, 29 Haziran’da kutsal bir anma ayini yapılmaktadır.
Panagia Krina
Bir mabed olarak 12. yüzyılda yaptırılan Panagia Krina, beş farklı yüzyılın (14, 15, 16 ve 17) izlerini taşıyan duvar resimleriyle doludur. Rivayete göre bu mabet, İstanbul’da yaşayan ve saraylı olan Eustathios Kodratos tarafından inşa ettirilmiştir. Ana mabet ve dış avludan müteşekkil olan yapıya ek olarak sekiz köşeli mimari özelliği bu mabette de karşımıza çıkmaktadır.